14 Ağustos 2014 Perşembe

ÇÜRÜYEN HAYATLAR ve İNSAN OLDUĞUMUZ HATIRLAMAK


Dün teras ta sebze fidelerinin bakımını yaparken bazı domates fidelerinde çürüme gördüm..Üzüldüm çok ciddi şekilde ilgilendiğim bakımını yaptığım fidelerde neden çürüme var diye merakta ettim ama konu nereden aklıma geldiyse insan hayatıda bazen en verimli zamanında çürüyebiliyor...

Onuç-ondört yılı cezaevinde geçen bir arkadaşım aklıma geldi Kırk yaşına yakın cezaevinden tahlie oldu... Aile zengin değil,baba rahmetli olmuş,iş yok güç yok...Bu arkadaşımız ise yeni bir hayat kuracak, evlenecek çoluk çocuğa kavuşacak yaş işe bir hayli ilerlemiş,Önünde pek fazla seçenek yok...Parayı en pratik şekilde bulup hayatını düzene sokmak zorunda...

Bu kardeşimiz bir müddet eski tanıdığı bir arkadaşının yanında takıldı ancak bırakalım parayı bulmayı cezaevinden yeni çıktı ya sohbetlere sermaye edilmekten başka cebine para girdiği yok..

Bir müddet sonra bu kardeşimiz bir bir büro açtı kendince emlak dersiniz,muvazalı iş dersiniz ama biz hemen çek-senet bürosu diyerek adını altın harflerle yazma konusundaki maharetlerimiz hemen gösteririz..Gösterdikte...Yani kendi insanımızı sabıkalandırma kaonusunda düşmana ihtiyaç yok şükür biz varız ya ve bu konuda epey beceri sahibiyizde...

Konuya bahis kardeşimiz bırakın iş yapmayı yanına gelen gidenlerin çay masraflarını karşılamakta ciddi sorunlar yaşarken bunun iç dünyasındaki çırpınışların farkında bile olan yok...

Bir gün geldiki bu kardeşimiz ufak tefek bir şeyler yapmaya başladı,bu arada bir ev kiraladı çok mütevazi şekilde bir düğünle kurmak istediği hayata merhaba dedi...Zaman hızla ilerler birkaç arkadaş bir araya gelerek bir şirket kurarlar ve işler yavaş yavaş rayına oturmaya başlar gibi görünmektedir ama ticaret başka birşey,ortaklık su almaya başlar,ancak bu arada kardeşimiz başını sokacak ev almış şükür kira derdi bitmiştir derken zaman içinde hayatın zorlukları aldığı bu evi de geri elinden almıştır.

Yazarken detaylara girmiyorum....Bu gerçek bir hikaye umarımki bir gün bu hikayeleri kaleme alan biri çıkar ve daha düzgün ve anlaşılabilir şekilde yazar...

Bu arada bu kardeşimizin yaşıda epey ilerler ama onu hayata bağlayan sebepler artmış Allah ona bir erkek evlat vermiştir...Bu gün bu kardeşimizin iki tane erkek evladı vardır...Allah bağışlasın....

Yılların zorluklarına dayanmak çok zor...Heleki birde gençliğinde bir kavganın içinden çıkıp hayata atılmak ve hayatın zorluklarına göğüs germek iki kere zor...Bu gün almışlarına yaklaşan bu kardeşimiz ciddi bir rahatsızlık geçirmektedir..Büyük maddi sıkıntılar içindeki bu kardeşimiz bu gün durumu iyi olanların önce sevgisine sonra maddi yardımına ihtiyaç halindedir..Bu kısmı yazmak bile benim için onur kırıcı ve çok üzücü...

Allah onu önce yeni kurduğu hayata bütün zorluklara göğüs gerererk birlikte atıldığı eşine,sonra evlatlarına ve sevenlerine bağışlasın...Biz bir domatesin çürümesine üzülürken çürüyen diğer hayatlara dair sorumluluklarımızı hiç hatırlamayacak kadar insanlığımızdan uzaklaşırken haberimiz olmadan acaba neler oluyor?

Bazı dalları çürüyen bir domates fidesi bize neler hatırlattı be...O domates fidesinde çürüme olmasaydı üzeri domates dolu olsaydı acaba hatırlarmıydık? Ya çürüyen hayatlardaki o çürüme olmasaydı bu kardeşimizde her normal insan gibi hayata atılsaydı bu gün nerelerde olurdu bunu hiç sorgulamadık,biz önce çürümeyi hızlandırır sonra bol bol reklam yaparcasına işi çığırından çıkarırız...

Bir örnek verdik konu bitti mi? Hayır efendim bu jenerasyonun önemli bir kısmı ne yazıkki böyle...Hepsi bir devrin kahramanları,hepsi heykeli dikilecek kadar değerli ve unutulacak kadar insan....Vefa spor küme düşüyorsa kimse ah vah etmemeli...Herkes önce kendini sorgulamalı,sonra hayata tenezzülsüz eyvallah çeken bu insanları hatırlamalı ve insanlığından utanmalı...Bir devrin tarihini yapan ve bir devre imza atan bu yiğitlerin sahibi hiç olmadı,olmayacakta...Bu gün ülkenin hangi köşesinde kimbilir benzeri sıkıntıyı yaşayan kaç kardeşimiz var...

İnsan olduğumuzu hatırlamak ne kadar insani işlere yarayacak değilmi? Keşkeler olmasa güzel olurdu...Keşke bu kardeşimiz maddi sıkıntılar yüzünden asrın stresini yaşamadan sahip çıkılsaydıda bu haller olmasaydı...

Erhan Öztunç





Hiç yorum yok: